Bir Soykırımın Anatomisi - Adım adım Hocalı..

Hit: 370
Bir Soykırımın Anatomisi - Adım adım Hocalı..

Hocalı'ya Adalet..


Elinde mendili, kan ağlayan gözleri, çaresiz yakarışları ile soyunu kıranların cezalandırılmasını talep eden analar..  Oğlunun başı gözlerinin önünde kesilen analar, 25 yıldır ağıt yakan analar..
Boş mezarlar kazıtan, esir yolu bekleyen analar için
Var mısınız Hocalı'ya Adalet demeye?..

Hocalı Soykırımının hikayesi ta XIX. asrın sonları XX.asrın başlarına kadar uzar..

1878 Berlin görüşmelerinde Rusya'nın ısrarlarına rağmen, Ermenilerin kendileri için Türkiye'den beklentileri  ciddiye alınmayınca gerek Kafkasya'daki, gerekse de Doğu Anadolu 'daki komitelerin askeri güçleri büyük ölçüde Osmanlı karşıtı isyanlar çıkarmak ve Türklere karşı şiddete baş vurmak için Anadolu'ya kaymıştı. Bu durum 1903 yılına kadar devam etti. Komitelerin örgüt, teşkilat, para ve silah bakımından yönlendirilmesi , Ermeni partileri ve bu partilere gizliden kaynak aktaran Ermeni burjuvazisi, tüccarları ve Rus yöneticileri tarafından yapılmaktaydı.


Bunlardan en önemlisi Tiflis 'te Ermeni Devrimci Federasyonu -Taşnaksütyun adı ile kurulan ve Anadolu 'nun altı doğu vilayetinde  Ermeni Devleti kurmayı planlayan  Taşnaksütyun bu niyetine ulaşmak için çok yönlü bir kimliğe sarılmıştı.

Aşırı milliyetçi bir söylemi olmasına rağmen kendilerine oranla daha sol olduklarını açıklayan Hınçak Partisi ile, genel anlamda bütün Ermeni parti ve örgütleriyle nihayi hedeflerine ulaşmak amaçı ile bağlantılıydılar. Onları birleştiren "Büyük Ermenistan" ideolojisi her Ermeninin saplantı haline getirdiği bir içgüdüydü.


Rusya'ya  güvenerek Osmanlı'yı sırtından hançerleyen terörist faaliyetleri destekleyen Ermeni kilisesine en büyük darbe Çar Nikola'dan geldi.

Çarlık Rusya'sı 1903 de çıkardığı bir kararla Grigoryan Kilisesine ait vakıf topraklarına el koydu.


Ermeni askeri ve siyasi örgütlerinin önemli bir kısmının Anadolu 'dan Kafkasya'ya kayma nedeni olan bu karar ile Çar yönetimi bir taşla iki kuş vurmayı amaçlamış ve başarılı da olmuştur.


Şöyle ki Rusya bu dönemlerde içinde bulunduğu etnik kimliklerin milli uyanışı neticesinde oluşmuş olan krizden kurtulmak için kendisini uğraştıracak güçleri bölmeyi hedeflemiştir.


Bu dönemde Kafkasya'da meydana gelen ve dönemin tarih kitaplarında Müslüman-Ermeni çatışması olarak adlandırılan olay ve Batı Rusya ile Polonya 'da ortaya çıkan etnik sorunlar  çarizmin "başarılı" iç siyasetinin ürünü idi.
Rusya Müslümanları arasında artmakta olan aydınlanmacı eylemleri de çarlık kilise sorunundan dolayı gerçekte kendisine karşı yönelmesi gereken Ermeni komitecilerin kinini Azerbaycan Türklerine kanalize etmesini bilmiştir.Zira, Osmanlı' ya karşı nefret ve ihanet duyguları besleyen Ermeniler tarih boyunca Azerbaycanlılara  Türk kimliği nedeni ile kin gütmüştürler.


Öten asrın evvellerinde Ermeni örgütlerinin Kafkasya, İran ve Rusya'daki bütün grupları tek bir vücut halinde Anadolu'da faaliyetteydiler.


Aynı teşkilat yapısını 1903 yılı sonrasında Bakü' de geliştirdikleri gözlemlenmektedir.
Olaylara bizzat tanıklık eden XX.yüzyılın ünlü fikir adamı Mir Mevsim Nevvab'ın o günlere ışık tutan ( uzun süre yasaklı olan)eserinde anlattıklarına göre Kafkasya'da kalabalık şehir ve kazalarda Ermeni silahlı çeteleri bulunmaktaydı.


Nevvab'ın anlattıkları,1880 yılı öncesi ve sırasında  Osmanlı topraklarında gerçekleşen Ermeni olayları öncesinde cereyan eden hadiseler hakkında Osmanlı kayıtlarında yer alan bilgileri teyit ediyor.Bu durum ,Ermenilerin Türklere karşı soykırım planını hayata geçirmek için önceden ne denli hazırlıklı olduklarını kanıtlamaktadır.

Kafkasya'da Türk Kıyımı-1.


XIX.yüzyılın sonu ve XX.yüzyıl Kafkasya'da, özellikle de Azerbaycan,Batı Azerbaycan( eski Revan-şimdiki Ermenistan)ve Doğu Anadolu 'da Türklerin büyük ve gizli bir soykırıma uğratıldığı dönemdir.Maalesef,Batı tarihçilerinde bu soykırım üzerinde hiç duyulmadığı gibi bu kanlı tarihin yeterince araştırılmaması Milli tarihçiliğimizin de büyük bir eksikliğidir.


Ermeniler 1880-1920 yılları arasında Anadolu'da 1905-1906,1918-1920 yılları arasında Batı Azerbaycan ' da
ve Azerbaycan 'da sayısı yüz binleri bulan Türk'ü acımadan katletmiştir.

Revan hanlığı (daha sonralar Erivan Gubernatörlüğü adlanacaktı), Erivan, Eçmidzin,Yeni Bayazit, Aleksandrapol, Zengezur, Kazak-Dilican ve Lori- Lembek bölgelerini içine almaktaydı.Bu bölgelerin tamamında bulunan 2310 yerleşim alanından 2000' i Türklere mensuptu ünlü Ermeni tarihçi Kodkadyan'ın 1932 senesinde Erivan 'da basılan"Sovyet Ermenistan'ının Nüfusu" adlı kitabın 162 sayfasındakı bilgiye ve o döneme dair tüm resmî kaynaklara istinaden.

1986 senesinde Erivan 'da basılan " "Ermenistan ve Çevre İllerin Toponimi"Sözlüğünün I-IV.Cildinde de şimdiki Ermenistan bölgesinin yüz yıl önce /70 ' inin Türklerin meskun olduğu bölgeler olduğu yazar.


Peki, nerde bu Türkler? Nereye gittiler? Neden kadim Türk yurdu olan ve Aşık Alı ' nın sazını, Aşık Alesker' in sözünü, Dedem Korkut' un yurdu terk etmeyesiniz öğüdünü kulaklarında yüz yıllar boyunca küpe olarak taşırken oralardan ayrıldılar?


Türkiye' de her taşın altında, Azerbaycan' da her ağaç dalında akaliyet izi süren, istatistik çıkararak nerde bu millet diyerek hesap soran yabancı ve yerli çakma aydınlar neden merak etmezler son yüzyılda soykırıma uğrayan çileli Türk' ün tarihini?

 








Redaktorun seçimi